süre tanımak

süre tanımak
v. respite

Turkish-English dictionary. 2013.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Look at other dictionaries:

  • tanımak — i 1) Daha önce görülen, bilinen bir kimse veya şeyle karşılaşıldığında bunun kim veya ne olduğunu hatırlamak Zarfın üstündeki yazıyı hemen tanıdı. H. E. Adıvar 2) Daha önce görmüş olmak, ilişkisi bulunmak, bilmek Onu bir de eski polisler tanır. S …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mehil vermek — süre tanımak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mühlet — (A.) [ ﺖﻠﻬﻡ ] tanınmış süre. ♦ mühlet vermek süre tanımak …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • beklemek — nsz 1) Bir iş oluncaya, biri gelinceye değin bir yerde kalmak, durmak Arkadaki tramvaylar dizi olmuş, bekliyorlardı. H. Taner 2) i Süre tanımak, acele etmemek Demin orada oturdum, senin uyanma saatini bekledim. R. H. Karay 3) i Bir şeyi, bir… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mühlet vermek — bir iş veya borç için belirli bir süre tanımak Hatta merkez kumandanı kendisine üç gün mühlet vermiş, hemen yola çıkması için diretmişti. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • temeyyüz — (A.) [ ﺰﻴﻤﺕ ] kendini gösterme, sivrilme, ayrıcalık kazanma. ♦ temeyyüz etmek kendini göstermek. ♦ temhîl etmek süre tanımak …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • zaman — is., Ar. zamān 1) Bir işin, bir oluşun içinde geçtiği, geçeceği veya geçmekte olduğu süre, vakit Zaman geçtikçe hafifleyecek yerde, daha ziyade ağırlaşan bir vicdan azabı duyarım. Ö. Seyfettin 2) Bu sürenin belirli bir parçası, vakit Efendiler,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”